Anamur
Akdeniz’in gizli cenneti; Mersin‘in toplam 13 ilçesinden biri olan Anamur Türkiye’de daha çok muz üretimiyle bilinmektedir. Gazipaşa Havalimanı’nın açılmasıyla yeni bir turizm hamlesine hazırlanıyor. Yol dezavantajı nedeniyle şimdiye kadar çok kısıtlı bir yerli turizme ev sahipliği yapabilen Anamur el değmemiş uçsuz bucaksız bakir kumsalları ile yerli ve yabancı turizm yatırımcılarını beklemekte.
Şuan ki pozisyonu ile pansiyonculuğun ön plana çıktığı Anamur Türkiye’nin bu en güney ucunda yer alması ve çok fazla turistik açıdan tanınmış olmaması nedeni ile pansiyon fiyatları eylül ve ekim aylarında 25 liralara kadar düşmekte. Gazipaşa Havalimanı’nın açılması ve büyük havayolları firmalarının arka arkaya seferler koyması, Gazipaşa-Anamur hattının kaderini değiştireceğine kesin gözü ile bakılmakta. Ulaşım için virajlı olan yolları ve dolayısı ile ulaşım zorluğu nedeniyle şimdiye kadar gözlerden uzak kalan ve ağırlıklı olarak bölgeye yakın yerlerin yazlığı konumunda kalan Anamur, havalimanının faaliyete geçmesiyle birlikte turizmde yeni bir hamle hazırlığına girmiş bulunuyor.
Gazipaşa Havalimanı ile Anamur arası 80 km ama yolculuk virajlı yollar nedeniyle 1.5 saati bulsa da yapılan tünel çalışmaları son hızla devam devam etmekte. Yapım aşamasında olan bu tüneller tamamlandığı zaman aradaki mesafenin 40 ila 50 dakikaya inmesi beklenmekte. Türkiye’nin en güney ucunda yer alan Anamur aslında uçsuz bucaksız ve el değmemiş sahilleri ile keşfedilmemiş bir cennet’e benziyor. Denizden bakıldığında yapılaşmanın son derece az olduğu kumsalları ile bundan 30-40 yıl öncesinin Antalya’sını hatırlatmakta. Anamur da tüm sahiller halka aittir. Henüz beach clubler açılmamıştır.
Sahilerde var olan bazı ufak tefek tesisler de insan kazıklama mantığındaki beach’lerden çok uzaktırlar. İki şezlong bir şemsiye için 5 lira vererek tüm günü geçirmek mümkün olmakta. Keza; yiyecek içecek fiyatları da neredeyse bakkal fiyatıyla aynı sayılabilmekte. İlçenin yanı başındaki tarihi Ören ve Anemurium antik kenti ziyaretçilerin çok ilgisini çekmekte.. Tarihi M.Ö 8. yüzyıla kadar uzanan bölgenin bakir kalabilmesi nedeni ile Anemurium’da birçok yapı halen ayakta kalabilmiş. Sit alanı olduğu için de hiç bir yapılaşmaya izin verilmekte. (En yakın yapı TOKİ konutları!) Bu tarihi kalıntıların hemen önünden denize girilebiliyor olması ise yerli ve yabancı az sayıda turist için oldakça fantastik bir keyif olmakta. Restorasyon çalışmaları nedeniyle şu anda ziyarete kapalı olan Anamur Kalesi de bölgeye gelen yerli ve yabancı az sayıda turist tarafından en ilgi gören yerlerden. Yanındaki karavan kampı haricinde hiç bir yapılaşma bulunmamakta. Sahilinin güzelliklerinin keyfini sadece bölgeyi bilen az sayıda yerli ve yabancı tatilci çıkartmaktadır. İlçede turizm şu an için henüz çok gelişmiş olmasa da sahillerde ağırlıklı olarak yazlık siteler göze çarpıyor. Anamur otelleri henüz çok sayıda değiller ve Anamur da otel sayısı fazla değil dolayısı ile de yatak kapasiteleri düşük. Antalya ve çevresindeki gibi büyük tatil köyleri ve 5 yıldızlı oteller henüz burada inşa edilmemiş. Daha çok pansiyonculuk ve yazlık kiralama sistemi çok yaygın. Temmuz-ağustos aylarında 50-60 liraya rahatlıkla pansiyon bulunabilmekte. Eylül-ekim aylarında ise fiyatlar yarı yarıya düşmekte. Anamur bölge olarak çok sıcak bir bölge olduğu için aslında en iyi tatil mevsimi Eylül ve Ekim ayları’dır. Hatta sezon iyiyse Kasım ayında bile çok rahatlıkla denize girilebilmekte. Üstelik bu aylarda pansiyon fiyatları 25 liralara kadar düşüyor. Bölge aynı zamanda bakirliğini korumuş olması ve doğasının bozulmamış olması nedeni ile de halen su kaplumbağalarına da ev sahipliği yapmakta. Anamur su kaplumbağalarının doğal yumurtlama ve yaşam alanıdır. Sahilde gezinti yaparken kaplumbağa yuvalarını işaret eden bir çok tabela görebilirsiniz. Hatta şansınız varsa su kaplumbağaları ile beraber yüzme şansına da sahip olursunuz.
