Dalyan
Dalyan Muğla ili sınırlarındaki Ortaca ilçesine bağlı olan bir mahalledir. Yazımızdan Dalyan hakkında bilgileri inceleyebilirsiniz.
Sınırları içerisinde bulunan Dalyan çayıve Dalyan deltası ilgi çeken yerleridir. Bölge dünyanın en ilginç yüzey şekillerinden birine ev sahipliği yapar. Bölgedeki en büyük akarsu olan Dalaman çayı; İç Ege Göller Yöresi ve Toroslardaki sayısız kaynak ile beslenerek, görkemli bir ırmak olup çağıldayarak Akdeniz’e akar. Bu sırada taşıdığı alüvyon, kum ve çakıllarla bin yıllar içinde geniş bir körfezi doldurmuştur. Bu alanda Ortaca ve Dalyan ovalarının bereketli toprakları oluşmuştur. İztuzu Plajı’nın hemen arkasındaki geniş düzlüğe yukarıdan bakınca karmaşık bir labirent gibi görünür. Dalaman çayının sakin görüntüsüne aldanmamak gerekir. Çayın bazı bölümlerinde rafting bile yapılır. Dalaman çayı’nın Akdeniz yolculuğunda oluşturduğu labirent muhteşem bir manzara sunar. Çayda ve İztuzu plajı’nda caretta carettalar ile Nil kaplumbağalarını görebilir, tatlı suda çipura ya da kefal balığı tutmanın keyfini çıkartabilirsiniz.
Gölü, denize bağlayan, tatlı suyunu denize, tuzlu suyu da göle taşıyan Dalyan çayı eski adı ile Kalbis ırmağı’nın orta yerinde Dalyan beldesi yer alır. Bugün Ortaca ilçesine bağlı bir turizm merkezi olan Dalyan, Lozan antlaşmasının mübadele maddesinin uygulanmasına kadar, Türklerin ve Rumların birlikte yaşadığı bir köy idi.
1990’lara kadar gözden uzak, yarı unutulmuş küçük bir tarım ve balıkçılık yerleşimi olarak kaldı. Ama sonrasında turizmin gözde yerlerinden biri konumuna ulaştı. Bugün Türk turizminin yükselen değeri olan Dalyan, dünyanın sayılı eko sistemlerinden birinin tam ortasında yer aldığı için çok özel bir konuma sahiptir.
Dalyan ilçe merkezi deniz kenarında değildir. Fakat Akdeniz bölgesinin en güzel kumsallarından biri olan İztuzu plajı ilçe sınırları içerisindedir. Ayrıca saz adalarının yarattığı bir labirent gibi uzanan benzersiz Dalyan Deltası’da ilçe sınırlarındadır. Delta üzerindeki Sulungur, Alagöz, Tuz gölü ve Sülüklü göl gibi keşif duygularını ateşleyen göllere de sahiptir. Suyun hemen karşı yakasında, Dalyan arkeoloji cenneti olarak görebileceğimiz heybetli bir kayalığın zirvesinde Akropol’un sur kalıntıları ve soylu ailelerinin tapınak cepheli Kaunos kaya mezarları ile Kaunos Antik Kenti tarih ve arkeoloji tutkunlarını davet eder. Dalyan tarihi yerleri ve tarihi mekanları ile de oldukça zengin bir beldemizdir.
Dalyan Deltası
Farklı türlerde çok sayıda endemik bitkiler için yaşam alanı imkanı sunmaktadır. Tekne ile Akdeniz’e doğru ilerlerken, Dalyan kapısından geçtiğinizde gözler bambaşka bir dünyaya açılır. Burası tutunabildiği yerlerde öbeklenen sazlıkların bin yediyüz hektarlık alana yayıldığı delta’nın başlangıcıdır.
Kökleri ile suyu süzerek temizleyen, ekosistemin beslenme zincirinin önemli bir halkasını oluşturan minik karidesler, balık yavrularına diplerinde sığınak sağlayan sazlıkların çizdiği şekiller, sudaki bulutlar gibi yayılmakta. Köyceğiz ile Dalyan çevresi endemik ve Anadolu endemiği bitkiler bakımından zengin bir flora’ya sahiptir. Bazıları şifa, bazıları da leziz yemekler yapmak için kullanılan bu bitki türleri içinde “Sığla koruları” ayrı bir öneme sahip. Varlığı 60 milyon yıl öncesinden bu güne dek sürdürebilen bu endemik tür, yarı bataklık alanları sevmektedir. Anadolu’nun en iyi korunmuş Sığla ormanları Köyceğiz ve Dalyan çevresinde bulunmaktadır.
Dalyan gölleri
Alagöl, Tuz Gölü, Sulungur Gölü, Sülüklü Göl ve Dalyan Deltası hakkında bilgileri sayfalarımızdan inceleyebilirsiniz.
Alagöl ; Dalyan deltası’nın doğu ucunda, denize yakın bir konumda yer almaktadır. Çam ağaçlarının kayalara tutunup, suya indiği Kızıltepe’nin eteklerinden kıvrılan genişçe bir kanalla ulaştığınız Alagöl’de dağın yamaçlarından yoğun bir yeşilliğin içine yayılan Çandır Köyü’nin iskelesi vardır.
Sulungur Gölü ; Gökbel dağı’nın ormanlarla kaplı kayalık uzantıları ile üç yönden çevrelenen göl, kış aylarında yağmur sularını taşıyan sel yatakları ve çevresindeki kayalıklardan çıkan kaynakların tatlı suları ile beslenmektedir. Sulungur Gölü’nün emsalsiz güzelliğine Dalyan’dan İztuzu’na giden karayolundan ya da Delta Gölü ile İztuzu kumsalı arasındaki büyük kanala bağlandığı yere kurulan küçük dalyanın kapısından tekne ile geçip ulaşılabilmektedir.
Tuz Gölü ; Gökbel Dağı’nın Dalyan Deltası’na bir dil gibi açılarak inen uzantısı ile İztuzu kumsalı arasında kalan dördüncü gölün adı “Tuz Gölü” olarak bilinmektedir. Derinliği bir metreyi geçmeyen bir tuzlu su birikintisidir.
Sülüklü Göl ; Bir zamanlar Kaunos Antik Kenti’nin limanı ve ekosisteminin can damarıydı. İlk çağ’da epey ilk çağda epey işlek olan bu liman, bugün alüvyon dolguları ve kamış öbekleri ile denizden tamamen kopmuş durumdadır.
Dalyan Çayı
Dalyan çayı, Dalyan ovası’nın düzlüğünde , 14 kilometrelik bir yolculuktan sonrası Dalyan’a ulaşmaktadır. Dalyan’ın hemen karşısındaki Kaunos Antik Kenti’nin kaya mezarları ile heybetli akrapolü’nün önünden ilerleyerek denize kavuşur. Bu geniş, derin ve sakin akışlı doğal kanal, Köyceğiz – Dalyan ekosisteminin can damarını oluşturmakta. Dalyan çayı’nın dönemeçlerini geçerken, muhteşem manzara, dik yarlara sıralanmış kaya mezarlarının etkileyici görüntüsü ile değişiveriyor.
Dalyan’dan İztuzu’na giden tekneler, delta’nın sazlık adacıklar ile karmaşık suyolları labirentine girmeden hemen önce suyu boydan boya kapatacak şekilde çakılmış kazıklar ve onların arasına gerilmiş kafes tellerden oluşan bir balık tuzağının kapısından geçiyorlar. Teknelere geçit sağlamak için suyun dibine indirilen ve hemen arkalarından tekrar su yüzüne çekilen bu kapıdan giriş çıkışlardan Dalyan bekçisine el sallayıp selam vermek adetten. Balıkçılar Dalyan Çayı’nın kendilerine bahşettiği kısmetleri toplayarak ailelerinin geçimlerini sağlamaktalar. Dalyan çayı balıkçılık yapan yerlilerine ve aileierine yüzyıllardır aksatmaksızın rızklarını sunmakta olan bereketli bir çaydır.